1. Haberler
  2. Sağlık
  3. İntihar, tedavi ile önlenebilen bir durumdur

İntihar, tedavi ile önlenebilen bir durumdur

featured
intihar-tedavi-ile-onlenebilen-bir-durumdur.jpg

İntiharın yalnızca bireysel bir kayıp değil; aileleri, yakın çevreyi ve toplumu derinden etkileyen bir sorun olduğunu vurgulayan İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, “Erken fark edilmesi, doğru yönlendirme ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ile intiharların büyük bir kısmının önlenebilir olduğu bilinmektedir” dedi.   İntihar riskinin bazı belirtileri olduğunu belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, kişinin intiharı çağrıştıran söylemlerinin dikkate alınması gerektiğini söyledi.

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada intiharın tedavi ile önlenebilen bir durum olduğunu söyledi.

Depresyon hafife alınmamalıdır…

Ruhsal hastalıkların tedavisinin ve takibinin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, “Depresyon toplumda en sık görülen, tedavi edilebilir bir ruhsal hastalık olmasına rağmen; tedavi edilmediği takdirde intiharla sonuçlanabilen hastalıkların başında gelir. Dolayısıyla depresyonu hafife almamak, erkenden ruh sağlığı uzmanlarından destek almak çok önemlidir. Yine şizofreni, kişilik bozuklukları ile alkol madde kullanım bozuklukları intihara sıklıkla eşlik eden durumlardır. Önemli olan altta yatan bu ruhsal sorunları hemen fark etmek ve zamanında tedavi etmektir. Yani intihar aslında tedavi ile önlenebilir bir durumdur” diye konuştu.

İntihar riskini gösteren belirtilere dikkat!

İntihar riskinin anlaşılabileceğini ve bu riskin bazı belirtileri olduğunu belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, “Altta yatan depresyon ve şizofreni gibi bir ruhsal hastalık tablosunun olması, kişide kişilik bozukluğunun varlığı, alkol ve madde kullanım bozukluğu olması, ailede intihar öyküsü varlığı ve kişinin daha önce intihar girişiminde bulunmuş olması önemli risk faktörleri arasında sayılabilir. Kişinin intihar düşüncesinden söz ediyor olması bir diğer önemli risktir. Kişinin çevresel faktörlerden ve sosyal destekten yoksun olması da intihar riskini arttıran başlıca durumlardır” uyarısında bulundu.

Depresyon belirtilerini iyi tanımak önemli…

İntihara en sık eşlik eden tablonun depresyon olması nedeni ile depresyonun belirtilerini tanımanın çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hülya Ensari, “Moral bozukluğu, üzüntü, sıkıntı hali, isteksizlik, yaşamdan tat alamama; halsizlik, yorgunluk, uykusuzluk veya aşırı uyku hali, iştahsızlık veya aşırı iştah açılması eşlik ediyorsa; enerjide azalma, dikkat dağınıklığı, hareketlerde konuşmada yavaşlama, ağlama eşlik ediyorsa, yine düşünce içeriğinde umutsuzluk, karamsarlık veya intihar düşüncesi eşlik ediyorsa biz bu durumda depresyondan söz edebiliriz. Bu belirtilerin en az ikisi olmak kaydı ile 15 günden fazla tam gün sürüyorsa mutlaka ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına başvurmak ve destek almak gerekir” dedi.

Belirtilerin şiddeti artmadan uzmana başvurulmalı…

Bu belirtilerin hepsinin bir arada olması gerekmediğini kaydeden Prof. Dr. Hülya Ensari, “Bu belirtilerin hepsi bir arada olduğunda zaten tablo ağırlaşmış ve hastalığın şiddeti ile beraber intihar riski de artmış demektir. O yüzden belirtilerin şiddeti ve süresi uzamadan yardım almak yani erken tedavi başvurusu çok önemlidir. Sonuç olarak depresyon, tedavi edilebilir bir hastalık; intihar da önlenebilir bir durumdur” dedi.

Depresyon tedavisinde yeni tedavi yöntemler kullanılıyor…

Günümüzde depresyon tedavisindeki yöntemlerin değiştiğini belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, “Bugün artık depresyon tedavisinde uygulanan psikofarmakolojk tedavilerin yan etkileri oldukça az olup günlük hayatı ve çalışmayı aksatmayacak niteliktedir. Yine depresyon tedavisinde kullanılan antidepresan ilaçların, doktor kontrolünde kullanılmak kaydıyla bağımlılık yapıcı özelliği yoktur. Bugün depresyon tedavisinde en kabul gören yöntem, psikoterapi ile birlikte psikofarmakolojik tedavinin bir arada yürütülmesidir” dedi.

İntiharın erken fark edilmesi önemli…

İntiharın yalnızca bireysel bir kayıp değil; aileleri, yakın çevreyi ve toplumu derinden etkileyen bir sorun olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hülya Ensari, “Erken fark edilmesi, doğru yönlendirme ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ile intiharların büyük bir kısmının önlenebilir olduğu bilinmektedir” dedi.   

İntiharı çağrıştıran söylemler ciddiye alınmalıdır…

İntihar eğilimi olan kişilere doğru yaklaşımın önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, “İntihar düşüncesi olan bireye yaklaşırken güvene dayalı iletişim kurmak esastır. Yine ortamın intihara erişimi kolaylaştıran araç ve gereçlerden arındırılmış olması gerekir. İntihar düşüncesi olan bireye yaklaşırken mümkün olduğu kadar empatik bir yaklaşımla, kişiyi eleştirmeden, yargılamadan anlamaya yönelik etkin bir dinleme ile yorum yapmadan, umut aşılamak gerekir. Görüşme esnasında intihar düşüncesinin tespiti halinde, kişiyi ruh sağlığı uzmanından destek almaya yönlendirmek, ikna etmek çok önemlidir. Acil durumlarda aile yakınları durumdan haberdar edilip; mümkünse kişi yalnız bırakılmayıp; gerektiğinde 112 haberdar edilerek; sağlık kuruluşuna kadar eşlik edilmelidir” diye konuştu.

Sosyal destek, koruyucu bir faktördür…

İntiharın önlenmesinde sosyal desteğin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, “Toplum olarak zaten kültürümüzde var olan dayanışmayı güçlendirmek, yalnızlık ve çaresizlik duygusunu azaltır. Sosyal bağların güçlenmesine yardımcı olur. Sosyal destek her zaman intihar için koruyucu bir faktördür. Ruh sağlığı hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması ve damgalama ile mücadelenin güçlendirilmesi, intiharı önleme çalışmalarında çok önemlidir” diye konuştu.

Umut her zaman, hepimiz için vardır…

10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü için bu yılın temasının “Umutla Bağlanmak” vurgusunu taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Hülya Ensari, “Hepimiz, küçük de olsa bir adımla, bir kişinin hayatında kelebek etkisi ile fark yaratabiliriz. Gelin ruhsal sıkıntılarınızı paylaşmaktan, destek almaktan çekinmeyin. Umut her zaman hepimiz için her zaman var, unutmayalım” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İntihar, tedavi ile önlenebilen bir durumdur
Yorum Yap